BİLECİK BELEDIYE BAŞKANI SEMİH ŞAHİN ILE COVID-19 SALGINI
VE SAĞLIKLI KENTLER ÜZERINE RÖPORTAJ
Bilecik; tarihi, doğası, jeopolitik konumu açısından oldukça zengin bir şehirdir. Tarih boyunca pek çok uygarlığın egemenlik
kurduğu Bilecik, Osmanlı Devleti’nin kuruluş toprakları olduğu gibi aynı zamanda Kurtuluş mücadelemizin de önemli muharebelerinin
geçtiği ve sayısız kahramanlıklarımızın yaşandığı kurtuluşun şehridir.
Sayın Başkan sizi ve ilinizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba! Ben Semih Şahin. 1965 yılında Bilecik’te Kızıldamlar köyünde doğmuşum. Öğretmen bir anne
babanın ilk çocuğuyum. İlkokulu Bilecik İstasyon Hürriyet İlkokulunda, liseyi Eskişehir Maarif Kolejinde, üniversite öğrenimini ise İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesinde tamamladım. Ardından İstanbul Üniversitesinde ‘İşletme Yönetimi’ ihtisasımı gerçekleştirdim. 1989 yılında Dünya Bankası bursu ile İngiltere Salford Üniversitesinde inşaat yönetimi ve deprem güçlendirme üzerine akademik eğitim aldım. Yurt dışı eğitimimi tamamladıktan sonra Balıkesir Üniversitesi İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi oldum. 1992-94 arasında üniversitenin Yapı İşleri Müdürü olarak kampüsü inşa eden birimi yönettim. Şişli Belediyesinde önce Fen İşleri Müdürü, 2016-2019 arasında da Başkan Yardımcısı olarak görev aldım. 2019 Yerel Seçimlerinde memleketim Bilecik’e dönerek aday oldum. 31 Mart 2019’da Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olarak memleketime Belediye Başkanı seçildim. İki buçuk yıldır şehrime hizmet
ediyorum. Bilecik; tarihi, doğası, jeopolitik konumu açısından oldukça zengin bir şehirdir. Tarih boyunca pek çok uygarlığın egemenlik kurduğu Bilecik, Osmanlı Devleti’nin kuruluş toprakları olduğu gibi aynı zamanda Kurtuluş mücadelemizin de
önemli muharebelerinin geçtiği ve sayısız kahramanlıklarımızın yaşandığı kurtuluşun şehridir. Osmanlı burada kurulmuş.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlayan Kurtuluş Savaşı, bu coğrafyada ve yakın çevresinde verilmiş. Sevr’in yırtılıp atılmasına giden sürecin ilk adımı olan Bilecik Mülakatı burada yapılmış. Bilecik; Marmara, Ege, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinin kesişim noktasındadır. Bu sebeple hem fauna ve flora bakımından hem iklim çeşitliliği bakımından hem de kültürel çeşitlilik açısından olağanüstü bir zenginlik barındırır.
Bu yüzden Bilecik’in tarihine ve kültürüne sahip çıkmayı önemsiyoruz. Belediyemize ait olan Yaşayan Şehir Müzesi ve Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi alanlarında uzman kadrolarımız ve rehberlerimiz var.
Buralarda yerli ve yabancı misafirlerimizi ağırlamaktan onur duyuyoruz.
Kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’imizin ve ilçelerimizin tanıtıldığı Yaşayan Şehir Müzesi’nde hemşehrilerimizin de verdiği desteklerle şehrimizin tarihinin yanı sıra geçtiğimiz 200 yılın kültürünü, sanatını, zanaatlarını, sosyal yaşantısını ve geçmişin anılarını görmeniz mümkündür.
Ben tarihin dizilerden, filmlerden değil gerçek eserlerden yani bilimsel yayınlardan öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tarih bir bilim dalıdır. Bu yüzden gelecek kuşaklarımıza tarihimizi doğru aktararak daha bilinçli nesiller yetiştirmek en öncelikli hedeflerimiz arasında. Bilecik Belediyesinin ana sponsorluğunda şehrimizde yapılan 2020-2021 Bahçelievler Neolitik Kazısı, Batı Anadolu
ve Ege Bölgesi’nin de en eski yerleşmesini ortaya çıkardı. Bu bilgi TÜBİTAK’ın yaptığı radyo karbon testleriyle de doğrulandı.
Bahçelievler Yerleşmesi ile şehrimizin tarihi artık MÖ 7 bin yılına, yani 9 bin yıl öncesine gitmektedir.
Kentli Dergisi için yaptığımız bu röportajda ‘sağlıklı kent’ kavramı ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Sağlıklı kent, yaşanabilir bir kenttir. Yaşanabilirlik kavramının kapsadığı tüm
ögeleri içermesi gerekir. Sağlıklı kent, şehrin altyapısına uyumlu, ekonomik olarak erişilebilir, teknik olarak eksiksiz ve yüksek kaliteli bir yaşam alanını içinde yaşayanlara sunan, hemşehrilerine istihdam alanı
oluşturan, sosyal ilişkilerini güçlendiren, çevreyi ve tarihî kimliğini koruyan, doğal afet ve diğer tüm afetlere karşı güvenli, planlı olarak gelişen bir kenttir.
Tüm bunlar da “sağlıklı kent yönetimi” ile mümkündür. Bu yüzden daha sağlıklı, daha huzurlu ve daha yaşanabilir bir kent için çalışıyoruz. Bu yönde gerekli yapısal değişiklikleri planladık ve kararlılıkla çalışıyoruz.
Sizce sağlıklı bir kentin oluşturulmasında yerel yönetimlerin karşılaştığı en önemli zorluklar nelerdir? Bilecik’in bu kapsamda karşılaştığı en önemli sorunlar konusunda örnekler verebilir misiniz?
Öncelikle şunu söylemek isterim ki yıllardır süregelen Belediye Kanunu’nun değişmesi şarttır. Bilecik maalesef coğrafi özellik açısından dağınık ve altyapı açısından yetersiz bir şehir olarak yönetilmiş. Planlı
kentleşme şart. Ama Bilecik’te 16 yıldır Sağlıklı kent, şehrin altyapısına uyumlu, ekonomik olarak erişilebilir, teknik olarak eksiksiz ve yüksek kaliteli bir yaşam alanını içinde
yaşayanlara sunan, hemşehrilerine istihdam alanı oluşturan, sosyal ilişkilerini güçlendiren, çevreyi ve tarihî kimliğini koruyan, doğal afet ve diğer tüm afetlere karşı güvenli, planlı olarak gelişen bir kenttir.